AnkaraPalas
ANKARA PALAS
İkinci Meclis Binasının hemen karşısında, aynı cadde üzerinde. Bugün, 1980 yılından bu yana, İçişleri Bakanlığının devlet konukevi olarak kullanılıyor. Bir dönemin en yakın tanıdıkları. 1924 yılında, mimar Vedat Tek tarafından, yerli ve yabancı müşterilere, Avrupa otellerindeki refahı temin etmek amacıyla yapımına başlanmış ve Nisan 1927 tarihinde bitirilerek hizmete açılmış.
Atatürk’e göre; ” Doğu’dan Batı’ya açılan bir pencere ” idi. Bu otelin odalarında: krallar, kraliçeler, cumhurbaşkanları ağırlanmış, salonlarında Atatürk’ün unutulmaz cumhuriyet baloları düzenlenmiş.
Binanın; cadde yönündeki ana giriş kapısı: taç kapı olarak yapılmış. Oldukça yüksek ana girişin üzerindeki ahşap kubbe, zemin katın kemerli pencereleri ve girişteki sütunlar; o devrin mimari anlayışını yansıtmakta. Taç kapıdan girdikten sonra ise; sağa uzanan koridorun önünde, büyük balo salonu var. Onun sağ yanında ise; çay ve yemek salonları bulunuyor. Binada: 55 oda var. Yukarı kattaki; 44 odanın her birinin önünde, küçük balkonu mevcut.
Evet; Ankara Palas Oteline girmeniz mümkün değil. Dışarıdan bir-iki dakikamızı ayıralım, gerçekten, bir zamanlar, Türkiye Cumhuriyetinin ilk kuruluş yıllarında; çok popüler bir mekan imiş. İnanıyorum ki, orada, birçok insanın, unutulmaz anıları vardır.
Bu arada: Ankara Palas’da, şu an restorasyon çalışmaları var. Yani: oraya giderseniz, dış cepheyi görmeniz mümkün değil. Çünkü: tamamen mavi bir muşabba ile kapatmışlar. Umarım; bu restorasyon çalışması; aslına uygun olarak yapılır. Yoksa; restorasyon adı altında; bir kısım objenin yok edilmesi sağlanmaz. Neyse ki, sonuçta resimler-fotoğraflar var. Güzel sonuçların çıkmasını umalım. Yakın zamanda yine gittim. Restorasyon çalışmaları tamamlanmış ve eserin yani yapının tüm güzellikleri şu an için gözler önünde. Ön cephenin üst bölümündeki mavi çiniler harika. Görülmesi gereken bir yer.